Prof. Dr. İbrahim Canan, 1939 yılında Karaman’ın Ermenek ilçesine bağlı Küçük Karapınar köyünde dünyaya geldi. İlköğrenimini burada tamamladıktan sonra, orta öğrenimine Konya Lisesi’nde devam etti ve 1958 yılında başarıyla tamamladı. Daha sonra, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’ne girdi ve buradan mezun oldu. İslam bilimleri üzerine eğitim aldıktan sonra, meslek dersleri öğretmeni olarak göreve başladığı Kayseri İmam-Hatip Okulu’nda çalıştı (1962-1964).
Askerlik görevinin ardından, Akşehir Ortaokulu’nda din bilgisi öğretmeni olarak atanarak görevine devam etti (1966). Daha sonrasında, devlet doktora bursu kazanarak Sorbonne Üniversitesi’nde doktora eğitimine başladı ve 1972 yılında “Les méthodes de l’enseignement du prophete Muhammed” adlı doktora teziyle doktor unvanını aldı.
Akademik kariyerine Erzurum Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi’nde asistan olarak başlayan Canan, burada gösterdiği başarıyla doçentlik unvanını elde etti (1978). Ardından 1989 yılında profesörlük ünvanını aldı. Harran Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde dekanlık görevini üstlendiği dönemde (1993-1996), özel Bakü Kafkas Üniversitesi’nde bir buçuk yıl rektörlük yaptı. Daha sonra, Marmara Üniversitesi İlâhiyat Meslek Yüksek Okulu’na tayin edildi ve emekliye ayrıldığı 2007 yılına kadar burada görev yaptı.
İbrahim Canan, Fransızca ve Arapça dillerini bilen bir akademisyen olarak tanındı. Toplumsal sorunlara karşı duyarlılığı ve İslam dünyasının güncel meseleleriyle ilgili çalışmalarıyla bilinen Canan, Risâle-i Nûr’un önemli bir taraftarıydı. Bu eserlere olan bağlılığı, lise yıllarında Risâle-i Nûr derslerine katılmasıyla başlamış ve yaşamı boyunca bu alandaki ilişkilerini sürdürmüştür.
Canan, hayatı boyunca İslam dünyasının çeşitli konularında yayınlanmış birçok esere imza atmıştır. Bu eserler arasında “Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi” başlıklı çalışması önemli bir yer tutar. Ayrıca, tıp, kültür, eğitim ve dinî diyalog gibi konularda da önemli eserlere imza atmış, öğrencilerine örnek bir akademisyen ve İslam alim olarak bilinmiştir.
14 Ekim 2009 tarihinde, Yalova’dan İstanbul’a dönerken geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren İbrahim Canan, Eyüpsultan Mezarlığı’na defnedilmiştir. Samimi, hoşgörülü, nazik ve yardımsever kişiliği ile tanınan İbrahim Canan, İslam dünyasındaki muhafazakâr hadis anlayışının yaygınlaşmasına önemli katkılarda bulunmuştur.